8.SINIF DİN KÜLTÜRÜ 2. ÜNİTE ( Zekat, Hac, Kurban )

Hac


Lütfen önce aşağıdaki 2 bölümlük belgeseli izleyiniz.

HAC YOLUNDA 1 (BELGESEL)


HAC YOLUNDA 2 (BELGESEL)



Hac Nedir ve Niçin Yapılır? 


Hac, yılın belirli günlerinde dinimizce önemli sayılan Kâbe, Arafat ve çevresindeki yerlerin ibadet niyetiyle ziyaret edilmesidir. Hac ibadeti hicretin 9. yılında farz olmuştur. Hem beden hem de mal ile yapılan bir ibadettir. Ay takvimine göre zilhicce ayının 9 ve 10. günlerinde özel giysiler giyilerek Mekke’de Arafat ve Kâbe’yi ziyaret etmek suretiyle yapılır. Hac, şartları uygun olan her Müslümana farzdır. Bu nedenle gerekli şartları taşıyan herkesin ömründe bir kez hac ibadetini yapması dinimizin bir emridir. Konuyla ilgili olarak Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “....Gücü yetenlerin o evi (Kâbe’yi) haccetmesi, Allah’ın insanlar üzerindeki bir hakkıdır...” (Âl-i İmrân suresi, 97. ayet.) Hac, Allah’ın rızasını kazanmak için yapılır. Hacca giden insanlar, Allah’ın kendilerine verdiği sağlık ve zenginlik nimetinden dolayı ona şükretmiş olurlar. Önemli yerleri ziyaret ederek Allah’a dua ve ibadet ederler. Hz. Muhammed’in doğduğu ve yaşadığı yerleri görürler. Bu da onları mutlu eder.

Hacda dünyanın dört bir yanından gelen farklı renk ve ırka mensup Müslümanlar bir araya gelirler. Birbirlerini tanıma imkânı bulurlar. Böylece İslam dininin, “Bütün inananlar, kardeştir...” (Hucurât suresi, 10. ayet.) evrensel prensibini gerçekleştirmiş olurlar. Umre Umre de hacda olduğu gibi Mekke’deki kutsal mekânları ziyaret etmektir. Bakara suresinin 196. ayetinde umre ile ilgili şöyle buyrulmuştur: “Haccı da, umreyi de Allah için tamamlayın...” Umrenin hacdan farkları şunlardır: - Umre, hac zamanı dışında her zaman yapılabilir. - Bir sene içinde bir kez hac yapılabilir. Ancak birden fazla umre yapılabilir. - Hac farz, umre ise sünnettir. - Umrede sadece ihrama girilerek Kâbe tavaf edilir ve sa’y yapılır. - Umrede vakfe, şeytan taşlama ve kurban kesme yoktur.

Hac ve Umre İle İlgili Kavramlar

İhram :



 İhram, hac ve umre ibadeti yerine getirilirken başka zamanlarda yapılmasında sakınca olmayan bazı davranışların belli bir süre için yasak olması demektir. Kâbe’nin etrafında “mikat” denen bir sınır vardır.


















Kâbe’ye gidenler bu sınırda ihrama girer, hacca niyet eder ve telbiye duasını okur. İhramlıyken kişinin saç, sakal ve tırnak kesmesi, bitkileri koparması ve hayvanlara zarar vermesi yasaktır. Hac ve umre ibadeti bittikten sonra saç tıraşı olunur ve ihramdan çıkılır.














Tavaf :




Tavaf, Hacer-i Esvet (Siyah Taş)’in bulunduğu yerden başlayarak Kâbe’nin etrafında yedi kez dönmektir. Her bir dönüşe şavt denir. Tavaf haccın farzlarındandır. Farz olan tavaf, Kurban Bayramı’nın ilk üç gününde yapılır. Tavaf esnasında kişi kendisi, ailesi ve bütün inananların iyiliği için dua eder.
 
Sa’y :



Sa’y, Mekke’de bulunan Safa ve Merve tepeleri arasında yedi defa gidip gelmektir. Safa’dan Merve’ye dört, Merve’den Safa’ya üç kez gidilir. Sa’y haccın gereklerinden olup Hz. İsmail’in annesi Hacer’in, oğluna su arayışının sembolik olarak yeniden canlandırılmasıdır.

Vakfe :



Vakfe, arife günü öğle vaktinden bayram sabahına kadar, bir süre Arafat’ta bulunmak demektir. Bu süre ibadet ve dua ile geçirilir. Vakfe, haccın farzlarından biridir. Belirlenen süre içerisinde Arafat’ta bulunmayanlar o yıl hac ibadetini yapmış sayılmazlar. Arafat’ta vakfe yapıldıktan sonra Müzdelife’ye gidilir. Bayram sabahı da Müzdelife vakfesi yapılır. Medine’yi ve Mescid-i Nebi’yi Ziyaret Medine, Peygamberimizin hicret yurdudur. Hz. Muhammed hicretten sonra buraya yerleşmiştir. Hayatının son on yılını burada geçirmiş ve burada vefat etmiştir.

Medine’ye vardığında ilk yaptırdığı mescit olan Mescid-i Nebi’nin yanına defnedilmiştir. Peygamberimizin yaşadığı yerleri görmek ve arkadaşlarının kabirlerini ziyaret etmek, onlarla ilgili hatıraları canlandırmak ve bu kutsal yerlerin havasını solumak her Müslümanın en tatlı özlemidir. Çünkü Peygamberimiz, “Beni vefatımdan sonra ziyaret edenler, hayatımda ziyaret etmiş gibidir.” buyurmuştur. Bu nedenle hacceden kişiler, Mekke’de hac ibadetini bitirdikten sonra veya bu ibadetten önce Medine’ye giderler.

Burada önce Mescid-i Nebi’yi ve Peygamberimizin kabrini ziyaret ederler. Haccın İnsan Davranışları Üzerindeki Etkisi Hac ibadetiyle kişi, Allah’ın bir emrini yerine getirmenin mutluluğunu yaşar. Allah’ın kendisine verdiği sağlık ve zenginlik nimeti için şükretmiş olur. Samimi dualarla Allah’a yalvarır, tövbe eder. Böylece günahların oluşturduğu manevi kirlerden arınır. Peygamberimiz bu konuda, “Kim Allah için hacceder ve Allah’a karşı gelmekten sakınırsa annesinden doğduğu günkü gibi günahlarından arınmış bir şekilde hacdan döner.” (Buharî, Hac, 4; Müslim, Hac, 438.) buyurmuştur. İslam dini, inananlar arasında inanca dayalı kardeşlik bağı kurmuştur. Bu kardeşlik bağları, insanlar arasında kuvvetli bir birliktelik oluşturur. İşte hac da bu birlikteliğin yaşanmasıdır. Farklı ırk, dil ve kültürden Müslümanların aynı amaç için bir araya gelerek birlikte hareket etmeleri aralarındaki kardeşliği pekiştirir.

Hac ibadetiyle Müslümanlar, birbirlerini daha iyi tanıma, sevinç ve üzüntülerini paylaşma imkânı bulurlar. Böylece bencilliğin ifadesi olan “ben” duygusu, yerini “biz” duygusuna bırakır. Hacda giyilen ihram, insanlar arasındaki makam, mevki, unvan gibi farklılıkları ortadan kaldırır. İnsanları gösterişten uzak sade bir görünüme kavuşturur. Herkesi eşit konuma getirir. İhramlıyken getirilen yasaklar, insanlara sabretme alışkanlığı kazandırır. İradeyi güçlendirir. En zor durumlarda bile kızmadan, öfkelenmeden hareket etmeyi öğretir. Tavaf, bütün Müslümanların birlikteliğinin sembolik bir ifadesidir. Ayrıca insanlar, tavaf ederek Allah’a bağlılıklarını gösterirler. Vakfeyle ise ahirette Allah’ın huzurunda bekleyişi hatırlarlar. Sa’y; Hz. İbrahim’in hanımı Hacer’in, oğlu İsmail için ortaya koyduğu gayretin yeniden yaşatılmasıdır. Hacer, su bulmanın imkânsız gibi göründüğü ıssız çöl ortamında Allah’tan ümidini kesmemiş, su aramaya devam etmiştir.

Çünkü o, Allah için hiçbir şeyin imkânsız olmadığına inanıyordu. Sonunda Allah, Hacer ve oğlunu zemzem suyuna kavuşturmuştur. Zorluklar karşısında Hacer’in gösterdiği inanç, ümit, sabır, tevekkül ve kararlılığı gösterenler de Allah’ın yardımını elde ederler. Şeytan taşlama esnasında, iyi bir insan olmanın ve iyilik yapmanın önündeki engeller akla getirilir. Bu engelleri kaldırmak için mücadele edileceği sözü verilir. Şeytan taşlamayla şeytanın hile, vesvese, kötülük ve düşmanlıklarına karşı sembolik olarak tepki gösterilir. Bütün kötülüklerden uzak durulacağı kararlı bir şekilde ortaya konulur.

Hac yolculuğu, insanların bilgi ve görgüsünü artırır. Mala bağımlılığı azaltarak fakirlere, yoksullara karşı merhamet ve yardım duygularını geliştirir. Hacca giden kişi, Peygamberimizin doğup büyüdüğü, İslam dininin ilk ortaya çıktığı ve yayıldığı kutsal toprakları ziyaret eder. Böylece hem onun hatırasını yaşatır hem de kutsal toprakları görmenin heyecanını yaşar. Kabeyi kim yaptı? Kabe’yi Hz Âdem dünyaya gelmeden önce melekler yapmıştır? Sonra yıkılmıştır Amelika kavmi tarafından bir daha yapılmıştır. Sonra tekrar Kâbe yıkılmış ve yeri kaybolmuştur. Cebrail aleyhisselam’ın tespiti ile Kabe Hz İbrahim tarafından yeniden yapılmıştır. Bu tarihten sonra Kâbe’nin yeri bir daha kaybolmamıştır. Yine bu tarihten sonra tavaf bir an bile durmamıştır.
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol